Özel Eğitim Kurumlarında 'Kamera' İsyanı!

Milli Eğitim Bakanlığı'nın 1 Eylül tarihinden itibaren hayata geçirdiği özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde kameralı denetim uygulaması hem çocuk ve velileri hem de sektör temsilcilerini çileden çıkarttı. Veliler, " Hem çocuklar hem bizler rencide ediliyoruz" derken sektör temsilcileri de " Bu çocukların öğrenmeye en uygun olduğu zaman diliminde ders görmesi gerekiyor ancak bakanlık sistemin en uygun olduğu zamanda olsun istiyor. Çocuklar metalaştırılıyor, özel eğitimin de amacının dışına çıkılıyor" sözleriyle tepki gösterdi.

08 Ekim 2018 Pazartesi 00:32

Yeni Cumhurbaşkanlığı sistemi ve ardından bakanlıklardaki yeni yapılanma ciddi sorun ve sıkıntıları da beraberinde getiriyor. Bunun son örneği Milli Eğitim Bakanlığı'nda yaşanıyor. Bakanlık, geçtiğimiz ay itibariyle özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde kameralı denetim sistemini hayata geçirdi. Sistemin özünde bu eğitimi veren özel kurumlarda öğrenci başına ödenen ücreti kontrol etmek var ancak sektör temsilcileri bunun sadece kendileri açısından sıkıntı yaratmadığını özel eğitime muhtaç öğrenci ve velilerinin de mağdur olduğunu öne sürdü.

SORUN DENETLEME YÖNTEMİ...

Her türlü denetime açık olduklarını sorunun denetim değil denetleme yönetimi olduğunu kaydeden okul idarecileri, " Herşeyden önce bu uygulama çocukları metalaştırmanın önünü açıyor. Hem çocukları hem ailelerini rencide ediyor. Bilindiği üzere bizlerin önceliği çocukları okula getirmektir. Bu çocukların eğitimciye alışkanlıkları son derece önemli iken yeni sistemle çocuklar o anda ders uygun olan herhangi bir öğretmene ya da eğitmene yönlendiriliyor. Bu özel eğitime muhtaç çocukta hem güven eksikliği yaratıyor hem de okul içinde kaos oluşturuyor. Çocuklar hasta olduklarında veya acil başka bir durum yaşandığında derslerimizi telafiye ayırma durumu zorlaşıyor, aileler için bir nefes alma şansı olan zaman esnekliği ortadan kalkıyor. Mesela grup eğitimleri isteniyor ancak aynı tanıda çok ağır ve çok hafif iki çocuk aynı anda gruba sokuluyor. Oysa böyle bir sistemde eğitimler bireysele çevrilmek zorunda. Hepsinden daha önemlisi büyük kentlerde özellikle de İstanbul'da derse on dakika geç kalan çocuklar saat başını beklemek zorunda kalıyor. Çocukların ya da ailelerinin kişisel sebeplerden dolayı derse yetişememesi her türlü masrafı yapmış olan bizlerin fatura kesememesine, ödeme zorlukları yaşamamıza zaman içinde de eğitim kalitesinin düşmesine yolaçıyor. Bundan sonra hizmet içi eğitim imkanı da kalmayacak gibi görünüyor" diye konuştular.

VELİLER DE ŞİKAYETÇİ...

Çocuklarının özel eğitim imkanından yararlanmasının şart olduğunu ve devletin de bu konuda daha hassas ve uygulanabilir çalışmalar yürütmesi gerektiğini belirten veliler ise, " Bu eğitimi aldırmamızın tek sebebi çocuklarımızın bağımsız şekilde hayata katılmalarını sağlamak, akranlarının düzeyine ulaşmalarına imkan yaratmaktır. Daha önce zaten ders süreleri 40 dakika ile sınırlandırılmıştı. Çocuklarımızın geleceği ile oynanmasını, onların metalaştırılmasını kabul etmiyoruz. Mevcut denetim sistemi gözden geçirilmeli ve hem bizler hem bu eğitimi sağlayan kurumlar için daha uygulanabilir hale getirilmeli" ifadelerini kullandı.

yuzdeyuzhaber





Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol