HÜSEYİN ASLAN, EĞİTİM SEMİNERİNİ DEĞERLENDİRDİ

Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, “ Bir kez daha yineliyorum; bizim için aslolan ticari menfaat değil ülkesine ve milletine faydalı, modern çağın gereksinimlerini yerine getirebilecek bireyler yetiştirmek.” dedi.

10 Ocak 2012 Salı 10:01
HÜSEYİN ASLAN, EĞİTİM SEMİNERİNİ DEĞERLENDİRDİ

 Avrupa standartlarında eğitim hedefiyle yola çıkan ve bu yolda sosyal sorumluluk çalışmalarıyla sadece İzmir’de değil ülke çapında örnek organizasyonlara imza atan Hüseyin Aslan Anaokulu’nun haftasonu ikincisini gerçekleştirdiği  ‘Okul Öncesi Eğitim Semineri’,  eğitim camiasında büyük yankı uyandırdı.  Semineri değerlendiren Okul Kurucusu ve Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, “ Bir kez daha yineliyorum;  bizim için aslolan ticari menfaat değil ülkesine ve milletine faydalı,  modern çağın gereksinimlerini yerine getirebilecek bireyler yetiştirmek.” dedi.

Okul öncesi eğitimde Türkiye’nin örnek kurumlarından biri haline gelen Özel Hüseyin Aslan Anaokulu, geçtiğimiz yıl ilkini düzenlediği “ Eğitim Semineri”nin ikincisini de başarılı şekilde gerçekleştirerek, bir kez daha eğitim camiasının taktirini kazandı. Seminer sadece İzmir ve Ege Bölgesi’nde değil Türkiye çapında ses getirdi.  ‘Ücretsiz’ seminere ülkenin dört bir yanından yaklaşık bine yakın okul öncesi eğitimci ve öğrenci katıldı. 


“HÜSEYİN ASLAN’LAR ARTMALI…”
Yaklaşık dört saat süren ve klasik, sıkıcı organizasyonların aksine adeta şölen havasında gerçekleşen seminere İzmir Valisi Cahit Kıraç’ın Hüseyin Aslan’a yönelik sözleri damga vurdu. Kıraç, “ Kendini eğitime adamış Hüseyin Aslan’ların sayısını artırmamız gerekir. Vali olarak benim de önceliğim okul öncesi eğitim ve bu alanda gerçekleştirilen çalışmalardır.  Ortak amacımız da bu alanda Avrupa standartlarına kavuşmak.” İfadelerini kullandı.
“YA VAR OLACAĞIZ YA DA…”
Haftasonu gerçekleşen organizasyonu değerlendiren Okul Kurucusu ve Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan ise, hem katılımın yüksek olmasından hem de organizasyonun başarıyla sonlandırılmasından dolayı oldukça memnun.  İki bin yılından itibaren dünyada ciddi değişimler yaşandığını ve bu değişimin tüm toplumları etkisi altına aldığını belirten Aslan, Türkiye’nin de ‘birey merkezli’ bu yeni dünyanın gereklerini yerine getirmesi gerektiğini söyledi.  Bunun yolunun da eğitimden, özellikle de okul öncesi eğitimden geçtiğini anlatan Aslan, “ Biz özellikle 2005 yılından itibaren yaptığımız çalışmalarla 5 yaş üzeri eğitimde önemli mesafe katettik bu doğru ancak gelişmiş ülkelere baktığınızda onlar bu yaş sınırını daha da aşağıya çekmenin uğraşı içinde. Öyle ki Avrupa’nın başlıca ülkelerinde yaş sınırı 4’e indirildi ve katılım oranı da hayli yüksek seyrediyor. Bizim de bu hıza ayak uydurmamız, geleceğimizi şekillendirecek evlatlarımızı bu bilinç içerisinde yetiştirmemiz, onlara bu şansı tanımamız gerekiyor.” dedi.



“SIRADAN BİR SÖYLEM DEĞİL…”
Seminere gösterilen ilginin çocukların eğitimine yönelik çok daha çarpıcı ve yeni projelerin oluşmasında önemli bir güç kaynağı olduğunu belirten Aslan, “ Seminerde de özellikle vurguladığım gibi benim en büyük projem kurduğum anaokuludur. Bunu sadece latife olsun diye söylemiyorum. Gerçekten de benim heyecanımın, sevincimin, coşkumun, umudumun ve geleceğe olan güvenimin kaynağı;  en önemli ve değerli projem olan Hüseyin Aslan Anaokulu’dur. Yapılan uluslararası araştırmalar ve uygulanan testler 0-6 yaş grubunda Okul Öncesi Eğitim almış çocukların, eğitim almamış olanlara göre başarı düzeylerinin çok daha yüksek olduğunu göstermektedir.” diye konuştu.
‘KARŞILIĞINI FAZLASIYLA ALIYORUZ…”
İzmir başta olmak üzere okul öncesi eğitimde büyük yol alındığını. Bunun da devlet-özel sektör işbirliğinin sonucu olduğunu kaydeden Aslan, yine de gelinen noktanın yeterli görülmemesi gerektiğine vurgu yaptı.  Aslan şöyle konuştu:  “ Okul öncesi eğitimde özel bir teşvik uygulanmalı, Devlet; bu alanda yeni yatırımlar yapmalı, özel anaokulları teşvik edilmeli, uzun vadeli, düşük faizli yatırım ve donanım kredisi verilmeli; mevcut okullara yeni derslikler eklemek için finansman kolaylığı sağlanmalı, özel anaokullarına ödenen ücretlerin bir bölümü, ücretlilerin ve serbest meslek sahiplerinin gelir vergisinden düşülmesi yoluyla sübvanse edilmelidir.  Bizim asla taviz vermeyeceğimiz konu; eğitimin yüksek kalitesidir. Bu kaliteli eğitim ortamında, kesinlikle söz konusu olmayan ise ticari kaygıdır. Bunun en güncel kanıtı da gerçekleştirdiğimiz eğitim semineridir.  Çünkü bilindiği üzere bu tarz eğitim seminerleri, çoğunlukla ücretli olmakta, katılımcılar kişi başına 50-80 TL arasında katılım ücreti ödemektedirler. Oysa; biz sosyal sorumluluk anlayışımızın gereği, hiçbir ücret talep etmeden, bu semineri düzenledik. Bunun karşılığını almaktan da büyük mutluluk duyuyoruz.”

tncyhaber





Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol