Birkaç ay önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC), Türk askerinin çekilmeye başladığı yönünde haberler gördük. Bu haberlerin ciddiye alınması gerektiğine inananlardanım.

Peki neden?

Kıbrıs, Doğu Akdeniz'de ve Ortadoğu'da çok önemli konumda yer alan bir devlettir. Aslında Kıbrıs’ın tarihinden söz ederken, bu coğrafi bölgeye egemen olan ve olmak isteyen ulusların tarihini de incelemek gerekiyor.
Hiç bir zaman bağımsız ve tek başına bir ulus-devlet olamayan Kıbrıs, Girit Adası gibi Doğu Akdeniz'in kilit özelliği taşıyan adasıdır. Doğu Akdeniz hâkimiyeti için Kıbrıs'ın alınması, askeri ve siyasi bir zorunluluk halini almıştı. Her dönemde önem taşıdığı gibi Soğuk Savaşın sona ermesinden sonra Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) etkinliğinin artması, Avrasya’nın durumu, Kıbrıs’ı Batılı Devletler açısından vazgeçilmez kılmıştır.
Avrupa Birliği (AB) ve ABD niçin Kıbrıs'ı bizden koparmaya çalışıyor? Bu soruları düşündünüz mü? Peki, öyleyse bu soruları cevaplayabilmek için Kıbrıs Adası'nın stratejik konumuna bakalım.
Doğu Akdeniz ticaret yolları üzerinde yer alması, tarihin bilinen ilk dönemlerinden itibaren Kıbrıs'ın önem kazanması ve bu önemin sürekli olması sonucunu doğurmuştur. Doğu Akdeniz'in en kilit noktasında bulunan Kıbrıs, Türkiye'nin güney sahillerinin güvenliği açısından da çok önemli bir stratejik konuma sahiptir. Bu durumun ne kadar önemli olduğunu tarihten bir not düşerek görmek mümkündür.
Güney sahillerinde bir tatbikatı izlemekte olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, çevresinde topladığı kurmaylarına "Türkiye'nin yeniden işgal edildiğini ve Türk Kuvvetlerinin sadece bu bölgede mukavemet ettiğini farz edelim. İkmal yollarımız ve imkanlarımız nelerdir?" sorusunu sormuştur.
Subayların ileri sürdüğü birçok görüş ve düşünceler sabırla dinleyen Atatürk, elini haritaya uzatarak Kıbrıs'ı işaret eder ve "Efendiler, Kıbrıs düşman elinde bulunduğu sürece, bu bölgenin ikmal yolları tıkanmıştır. Kıbrıs'a dikkat ediniz. Bu ada bizim için çok önemlidir" diye konuşur.
Orta Asya ve Hazar petrolleri ile doğal gazının, Batıya ve dünyaya pazarlanması bakımından bir koridor özelliği taşıyan Doğu Akdeniz ve Kıbrıs Adası, Cebelitarık, Süveyş ve Karadeniz üzerinden işleyen deniz ticaretini kontrol edebilen önemli bir coğrafyada olmasının yanı sıra İsrail liman ve sahillerinin güvenliği için de önem taşımaktadır.
Hepimizin bildiği “enerji kaynaklarına hükmeden dünyaya hükmeder” sözünden yola çıkarsak doğal olarak Doğu Akdeniz ve Kıbrıs Adası, kendisini kontrol eden aktörlere önemli avantajlar sağlamaktadır ve sağlayacaktır da...
Dünyanın en ağır biçimde silahlandırılmış adalarından biri olmakla birlikte İngiltere'nin askeri istihbarat topladığı önemli bir noktadır.  
Kıbrıs'ın, Ortadoğu’da ortaya çıkan kriz, gerginlik ve çatışmalarda önemli roller oynamış olması, bölgesel ve küresel, barış ve istikrar açısından öneminin de bir göstergesini teşkil etmektedir.
Kıbrıs'ın, Türkiye için asıl önemi; aynı soydan gelen, aynı kültürü, aynı dili paylaşan bir Türk toplumunun Kıbrıs'ta yaşıyor olmasıdır. Sınırlarından 40 deniz mili ötede bulunan Adadaki Türk askerinin çekilmesi ve Türk halkının ezilmesi, katledilmesi, insan haklarından mahrum edilmesi, Türkiye için kabul edilemezdir. Bu nedenle stratejik açıdan önemli olan Girit Adasının kaybından ders alınması gerektiği inancındayım.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

Avatar
Cafer Sungur 2016-06-28 14:22:43

Tayyip diye bir kalpazan,rüşvetçi, katil dikdatör bozuntusu, Türkiyenin genleriyle oynadı.

Avatar
ceyhan uygun 2016-06-28 19:24:01

Kişiliksiz zavallı ve dünyayı tanımayan kafalarını kuma gömüp dinle yatıp kalkanların sonu tükürdüğünü yalamaktır.

Avatar
Ismail CALAPOVER 2016-07-01 06:30:57

Cafer Bey,
Bu ortamlarda kufur ederel bir yere varamazsiniz. Mucadelenizi yasal yollarla yapmanizi tavsiye ederim.