diken.com.tr’nin aktardığına göre son olarak Amerikan The New York Times gazetesinin eski İstanbul büro şefi

bir makale kaleme aldı. Kinzer, ‘muhteris diktatör‘ diye nitelediği Erdoğan’ın, ‘2014’te ülkesinin stratejik gücünün büyük bölümünü feda ettiğini’  yazdı.

2015 yılının, 2’inci Dünya Savaşı döneminin Britanya Başbakanı Winston Churchill’in 50’inci ve ABD tarihine damga vuran eski Başkan Franklin Roosevelt’in 70’inci ölüm yıldönümü; modern Almanya’nın kurucusu olarak kabul edilen Otto von Bismarck’ınsa 200’üncü doğum yıldönümü olduğunu hatırlatan Kinzer, “21’inci yüzyılda böyle liderlere ihtiyaç duyuyor muyuz?” sorusunu yöneltti.

“Onların kararlı, otoriter tarzları artık demode. Bugünün dünyasına uymuyor. Bizler nazik liderler arıyoruz, kabadayılar değil” diyen Stephen Kinzer, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan örneklerini ele aldı.

Merkel için ‘baş makinist‘, Putin için ‘Nerde duracağını bilmiyor‘ diye yazan Kinzer, Erdoğan’ıysa ‘muhteris diktatör‘ sözleriyle tanımladı.

“Yakın zamana kadar, Türkiye, geniş bir kesimde dünya için beklenmedik bir lütuf, İslam’ın demokrasi ve kapitalizmle bir arada olduğu hareketli bir örnek olarak görülüyordu” diyen Kinzer, Erdoğan’ın Türkiye’yi korkunç bir müttefike çevirdiğini belirtti.

Kinzer’in yazısı şu ifadelerle devam ediyor: “Erdoğan, Türkiye’nin Mısır, İsrail ve Suriye ile dikkatle kurduğu ilişkilerini yıkarak hem ülkesini zayıflattı hem de Ortadoğu’nun istikrarsızlaşmasına yol açan icraatlara imza attı. Bir zamanlar yetenekli bir modernleştirici olarak görülürken şimdi oturduğu bin odalı sarayda Avrupa Birliği’ni suçluyor, gazetecileri tutukluyor ve kısa etekle, doğum kontrolü hakkında bağırıp çağırıyor.”

“Diktatörler bu tür politik deliliklere kapılabilir” diye yazan Kinzer, “onlara surat asmamız şaşırtıcı değil” diyor.