Gazete, "Türkiye Başbakanıysanız Twitter'ı lanetleyebilir ve kendi yardımcılarınızın da Twitter'ı kullandığının bilinmediğini umut edersiniz. Muhalefeti suçlayabilirsiniz. Ya da kendinize şu soruları sorabilirsiniz: Küçük ve barışçı bir kampanya nasıl oldu da birkaç gün içinde Türkiye'nin yarısını içine alan ulusal bir protestoya dönüştü? Kentler üç kez seçim kazanan bir lideri karşı her defasında artan bir güçle neden ayağa kalkıyor? Tayyip Erdoğan'ın bunu görebilmesi için kesinlikle dönüp kendisine bakması gerekiyor" diye yazdı.

Son 10 yılda görülen ekonomik mucize ardından kaydedilen gelişmelerle efsanevi sürecin bir anda tersine döndüğünü yazan gazete şöyle devam etti:

"Alkol satışına getirilen kısıtlamalara, üçüncü köprüye binlerce Alevi'yi katleden bir padişahın adının verilmesine, Suriye'ye karşı verilen savaşa itiraz edenlere son olarak Gezi Parkı'nın alışveriş merkezine çevrilmesine karşı çıkanların eklenmesiyle protestolar büyük bir mennuniyetsizler yelpazesini bir araya getirdi. Bütün bunların tek bir hedefi vardı: Tayyip Erdoğan. Erdoğan artık bireysel özgürlükleri genişleten değil, onlara müdahale eden biri olarak görülüyor."