BM LİBYA KONUSUNDAKİ KARARINI VERDİ

BM Güvenlik Konseyi, Libya'da sivilleri koruma amacıyla uçuşa yasak bölge oluşturulmasına yetki veren, Libya'da derhal ateşkes sağlanması çağrısında bulunan ve rejime yönelik yaptırımların daha da sıkılaştırılmasını ve genişletilmesini öngören karar tasarısını kabul etti.

18 Mart 2011 Cuma 10:40
BM LİBYA KONUSUNDAKİ KARARINI VERDİ

15 üyeli Güvenlik Konseyi, İngiltere, Fransa ve Lübnan tarafından hazırlanan karar tasarısını, 10 üyenin ''evet'' ve 5 üyenin ''çekimser'' oylarıyla kabul etti. Karar tasarısına, Konsey'in daimi üyelerinden Rusya ve Çin ile birlikte geçici üyeler Almanya, Hindistan ve Brezilya çekimser oy verdi. 
Konsey'in dönem başkanı Çin'in başkanlık ettiği toplantıya, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un New York dışında olması nedeniyle yardımcısı Asha-Rose Migiro katıldı. Toplantıda Fransa'yı da Fransız Dışişleri Bakanı Alain Juppe temsil etti. Juppe, oylamanın öncesinde yaptığı konuşmada, Libya'da zamanın çok az kaldığını, geçen her saatinin Libya'daki sivillerin aleyhine işlediğini belirterek, Konsey'den karar tasarısını kabul etmesini istedi.
      
KARARIN İÇERİĞİ
Kararda, Libyalı yetkililerin Konsey'in 26 Şubat'ta aldığı 1970 sayılı karara uymamasından üzüntü duyduğu, Libya'daki durumun, uluslararası barış ve güvenliğe karşı bir tehdit olduğu vurgulanıyor ve BM Ana Sözleşmesinin (BM Şartı) 7. Bölümü çerçevesinde hareket edildiği bildiriliyor.
Libya'nın egemenliğine, bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne ve ulusal birliğine saygı duyulduğu ifade edilen Konsey kararında, Libya'da derhal bir ateşkesin sağlanması, şiddetin ve sivillere yönelik tüm saldırıların sona erdirilmesi talep ediliyor. Kararda, Libyalı yetkililerden, uluslararası hukuk kapsamındaki tüm yükümlülüklerini yerine getirmeleri, sivilleri korumak için tüm gerekli önlemleri almaları ve insani yardımın hızlı ve engelsiz bir şekilde ülkeye ulaşmasını sağlamaları isteniyor.
Kararın ''sivillerin korunması'' bölümünde, ''BM'ye üye tüm ülkelere, BM Genel Sekreteri ile işbirliği halinde olmak kaydıyla Bingazi'de yaşayan siviller dahil Libya'da saldırı tehdidi altında olan sivilleri korumak üzere, Libya'nın hiçbir yerinde, herhangi şekilde bir yabancı işgalci güç oluşturmadan, gerekli tüm önlemleri almaları yetkisi'' veriliyor. Bu kapsamda Arap Birliği'nin oynayacağı önemli rolün altını çizen kararda, Arap Birliği ülkelerinin yukarıda belirtilen yetki kullanımında diğer üye ülkelerle işbirliği yapmaları da talep ediliyor.
Kararın ''uçuşa yasak bölge oluşturulması'' bölümünde, Libya hava sahasında, insani yardım amaçlı ve yabancı devletlerin vatandaşlarının ülkeden tahliye edilmesi amacıyla yapılan uçuşlar dışındaki tüm uçuşların yasaklanması isteniyor. Bu kapsamda karar, BM'ye üye ülkelere, BM Genel Sekreteri ve Arap Birliği Genel Sekreteri'ne haber vermeleri kaydıyla ve onlarla eşgüdüm halinde, uçuşa yasak bölgenin uygulanmasını sağlama amacıyla kendi başlarına ya da bölgesel kuruluşlar ve düzenlemeler çerçevesinde hareket ederek gerekli tüm önlemleri alma yetkisi de veriyor.
Kararın ''silah ambargosunun uygulanması'' bölümünde Konsey'in 26 Şubat'ta aldığı ve Libya'ya yaptırımlar getiren 1970 sayılı kararının 11. paragrafının şu şekilde değiştirildiği belirtiliyor:
''Konsey, özellikle bölge ülkeleri olmak üzere BM'ye üye tüm ülkeleri, Libya'ya yönelik silah ambargosunun sıkı bir şekilde uygulanması amacıyla limanlar ve havaalanları da dahil olmak üzere kendi topraklarında, açık denizlerde Libya'ya giden ve Libya'dan gelen gemileri ve uçakları, bu araçların silah, mühimmat ya da silahlı paralı asker taşıdıklarına dair haber edinmeleri durumunda denetlemeye çağırmakta ve üye ülkelere bu denetimi yapmak için gerekli önlemleri alma yetkisi vermektedir.'' Bu kapsamda karar, üye ülkelerden, BM Genel Sekreterini ve BM Güvenlik Konseyi'nin kurduğu Yaptırım Komitesini bilgilendirmelerini de öngörüyor. Kararda, Libya'ya hala yabancı paralı asker gönderilmesinden de üzüntü duyulduğu ifade edilerek tüm üye ülkelerden, bu tür paralı askerlerin Libya'ya gönderilmesini önlemeleri isteniyor.
Kararın ''uçuşlara yasak getirilmesi'' bölümünde, BM'ye üye ülkelerin, Libya'ya ait tüm uçakların (ticari uçaklar dahil), bu uçaklarda yasaklanan herhangi bir kargonun bulunduğu yönünde elde bilgi olması durumunda ya da uçaklar önceden BM Yaptırım Komitesinden izin almamışsa, kendi sahalarından kalkmalarına, inmelerine ya da havasahaları üzerinde uçmalarına izin vermemeleri de yer alıyor.
      
YAPTIRIMLARIN SIKILAŞTIRILMASI VE GENİŞLETİLMESİ
Kararda, Kaddafi ve yakın çevresine getirilen mal varlığının dondurulmasına yönelik yaptırımlar hem genişletilip, hem daha da sıkılaştırılırken, bu dondurulan malvarlıklarının daha sonra Libya halkının yararına kullanılabileceği yönünde bir ifade de yer alıyor. Ayrıca Libya ile iş yapan vatandaşları olan ülkelerden de dikkatli davranmaları isteniyor.
Bu kapsamda kararın ekinde, mal varlığının dondurulması ve seyahat yasağı getirilmesi öngörülen yeni Libyalı kişi ve kurumların listesi de yer alıyor. Buna göre, Libya'nın Çad Büyükelçisi Kuren Salih Kuren El Kaddafi'ye ve Güney Libya'da bulunan Ghat kentinin valisi Albay Amid Huseyin El Kuni'ye seyahat yasağı getiriliyor.
Ayrıca yine kararın ekinde bulunan Libya Ulusal Petrol Şirketi ve Libya Merkez Bankası'nın da Kaddafi ile olan bağlantıları nedeniyle malvarlıklarının dondurulması öngörülüyor.
Listede Libya Ulusal Petrol Şirketi ve Libya Merkez Bankası dışında, ''kurum'' olarak Libya Yatırım Kurumu, Libya Dış Bankası (Libyan Foreign Bank) ve Libya Afrika Yatırım Portföyü de bulunuyor ve bu kurumların da malvarlıkları yine Kaddafi'nin kontrolünde olmaları nedeniyle donduruluyor.
Kişi olarak da Libya Dış Güvenlik Örgütü Başkanı Abu Zayd Umar Dorda, Savunma Bakanı Tümgeneral Abu Bakr Yunis Jabir, Altyapı Hizmetleri Sekreteri Matuk Muhammed Matuk, Kaddafi'nin oğulları Muhammed Muammer Kaddafi, Saif El-Arab Kaddafi ve yine Kaddafi'nin oğlu (Özel Kuvvetler Komutanı) Saadi Kaddafi ile Askeri İstihbarat Başkanı Albay Abdullah El-Senusi olmak üzere 7 kişinin daha malvarlıkları donduruluyor.
Kararda, BM Genel Sekreterinden, daha önce alınan 1970 sayılı kararla oluşturulan Yaptırım Komitesinden farklı olarak, 1 yıllık süreyle görev yapacak bir uzmanlar grubu oluşturması da isteniyor. Komite ve uzmanlar grubu, bu kararın uygulanmasını takip ederek rapor hazırlayacaklar.





Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol