Günlerden pazartesi, saat ise sabahın altısıydı.
Tam belediye binasından girecekti ki, onu gördü!
Ayak parmakları patlak postallarından dışarı fırlamış, üstü başı paramparçaydı. Açlıktan avurtları çökmüştü.
Hıçkırıklara boğulmuştu, kimsenin farkında değildi.

Yürüdü, önünde durdu, 'Asker ağlamaz arkadaş, sen niye ağlıyordun' diye sordu. Cevap yoktu.
Sorusunu tekrarladı: 'Niye ağlıyorsun?'

Gözüyaşlı asker konuştu. Sesi yanıktı.
'Düşman memleketi bastı, hükümet beni terhis etti. Silahımı aldılar. Ben şimdi bu düşmanı ne ile öldüreceğim?'
Üzülme dedi ayaktaki, 'Gel benimle...'
Yürüdüler, tümen karargahına gittiler.
Emredildi, Mehmetçiğe silah verildi.

O Mehmetçik 19 Mayıs sabahında bağımsızlık ateşini harlayacak sonra da vatanı özgürlüğe kavuşturacak ordumuzun ilk askeri, ona bu yolu açansa
ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal'di!

19 Mayıs sadece bayram değildir, bir milletin varoluş mücadelesinin ilk adımıdır!

Gurur duyun!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol